güzel film. konu açısından gerçekten çok güzel bir film.
afrika'nın iç savaşları hakkında az da olsa bir bilgim vardı. genelde kabile halinde yaşayan bu adamların en büyük sorunu örgütlenememeleri. kendi aralarında sürekli çatışmaları. bu neden bu kadar yıldır böyle acımasızca sömürülüp bu kadar geri kaldılar. aralarından birkaç baba yiğit çıksa da onlar da bir şekilde yerlerinden edilmişler, dış güçlerin oyuncağı haline gelmiş gruplar tarafından.
filmde bu çok güzel işlenmiş. şimdi adam diyor ki biz ülkemiz için ayaklandık, yabancılar alacağına elmasımızı bizde kalsın. e sen uğruna savaştığın halkı öldürüyorsun, zorla çalıştırıyorsun? çıkan elmasların karşılığında da silah alıyorsun yabancılardan? böyle değil mi?
afrika tarihine baktığımızda iç savaşların ana temeli budur. halkın iyiliği için kendi halkını katletmiş adamlar. mantığa koş. herkes kendi cebine diyemezler zaten de yıl olmuş bilmem kaç adamlar hala kabile derdinde, asla milliyetçilik yok. benim bir nijeryalı arkadaşım vardı, kız fransızca ve ingilizce biliyordu. dedim, bi kendi dilinde konuşur musun, merak ediyorum nasıl bir diliniz var diye. kız dedi ki nijerya'da yüz tane dil vardır rahat, boşver, genelde fransızca ve ingilizce konuşmayı tercih ediyoruz dedi ve konuyu kapattı. yüz dil dedi ya bu ne demek biliyor musunuz? yüz kabile.
işte bu adamların olayını önceden çakan avrupa ve amerika da sömür babam sömürüyor bunları. ilk belçika'yla başladı. kaç yıl sonra isyan edebildiler? kaç çocuğun eli kesildi babalarının gözü önünde? öyle bir hammaddeye sahip ki afrika, eh yanı bakınca coğrafi açıdan en yaşlı kıtalardan biri diyebiliriz, halkı da böyle parçık pirçikken sömürülmeleri çok normal.
bir elmas kolye uğruna ya da bir tektaş uğruna, hepimiz elmas alamayız ama tektaş şart artık bu devirde değil mi, kaç tane can gidiyor? kaç kişinin eli kesiliyor, kaç çocuğun canı yanıyor? film bunu anlatmaya çalışmış, çalışmasına ama pek de işe yaramamış gibi? çünkü unutuyoruz. çünkü o acıları yaşamadık. belki yaşasaydık unutmazdık.
merak ettiğim, acaba hala devam ediyor mu? hala var mı bizim bilmediğimiz bir yerlerde böyle acılarla yaşayan, obur insanların lüks yaşantısını doyurmak için canın olan var mı? var değil mi?
"bazen merak ediyorum da, acaba birbirimize yaptıklarımızdan ötürü tanrı bizi hiç affedecek mı?"
leonardo di caprio tek kelimeyle muhteşemdi. bu adamı izlemek çok keyif verici. aynı zamanda
djimon hounsou yu da çok beğendim. o korkuyu, acıyı, dramı çok güzel yaşamış, çok da güzel yaşattı. kısacası ben filmi çok beğendim.